Bisinglet - a - İngilizce Türkçe sözlük


a ile İlgili Kısaltmalar:
1
A
aeroplane
2
A
alert area
3
A
amber
4
A
ampere
İçerisinde a İfadesi Geçen Sözcükler:
1
a ball of wool
yün yumağı
2
a big gun
önemli kimse
3
a big wheel
nüfuzlu kimse
4
a bit
biraz
5
a bit
bir parça
6
a bit
az
7
a blaze
tutuşmuş
8
a blaze
yanmakta
9
a button short
kaçık
10
a clear consience
gönül rahatlığı
11
a cold
grip
12
a cold
nezle
13
a cold
soğuk algınlığı
14
a dark horse
kapalı kutu
15
a decided afirmative
kuvvetli müspet kar
16
a dime a dozen
beş para etmez
17
a distance
uzağa
18
a dithering idiot
sarsak
19
a double whisky
duble viski
20
a fair sum
bir hayli
21
a far cry
farklı
22
a far cry from
farklı
23
a few
birkaç
24
a good deal of
epey
25
a good few
birçok
26
a good many
hayli
27
a good mixer
sokulgan kimse
28
a good mixer
sosyal kimse
29
a good time
iyi zaman
30
a great deal
bir hayli
31
a great deal of
epey
32
a great many
epey
33
a great number of
bir sürü
34
a great number of
çok
35
a great number of
çok sayıda
36
a great occasion
büyük şans
37
a great sleeper
uykucu
38
a hair
aynı
39
a handful
tutam
40
a hulk of man
çam yarması
41
a hunch
içine doğma
42
a hunch
önsezi
43
a hundred percent
yüzde yüz
44
a la
tarzında
45
a la mode
modaya uygun
46
a large body of water
derya
47
a little
azıcık
48
a little
biraz
49
a little
bir parça
50
a long way off
çok uzak
51
a long way to hoe
zahmetli iş
52
a long way to hoe
zor iş
53
a lot
çok
54
a lot
birçok
55
a lot
epeyi
56
a lot
bir hayli
57
a lot of
çok
58
a minute or so ago
henüz
59
a month of sundays
çok uzun zaman
60
a new lease of life
yeniden doğma
61
a peach of a girl
çok güzel kız
62
a piece of
bir parça
63
a piece of advice
tavsiye
64
a piece of advice
öğüt
65
a piece of land
arazi parçası
66
a pint
0.57 lt
67
a priori
muhtemel
68
a priori
olası
69
a quarter
çeyrek
70
a rasher of bacon
domuz pastırması dilimi
71
a rude affair
çirkin iş
72
a sınıfı endüstri malları
class a industrial property
73
a sınıfı mutemet
class a agent officer
74
a sınıfı ordu malı
class a property
75
a sınıfı tahvil keseneği
class a pay reservation
76
a slip of a boy
delikanlı
77
a smasher of a girl
güzel kız
78
a sore throat
boğaz ağrısı
79
a special occasion
özel bir durum
80
a standing dish
temcit pilavı
81
a t
tam olarak
82
a thorn in the flesh
baş belası
83
a threadbare joke
bayat espri
84
a tipi lojistik komutanlık
type a mission logistical command
85
a tipi sahra rasyonu
type a field ration
86
a warm corner
tuzak
87
a warm reception
sıcak karşılama
88
a whale of
çok
89
a whale of
çok büyük
90
a whale of a fellow
çam yarması
91
a word or two
iki çift laf
92
about half a kilo
yarım kilo kadar. about 2 o'clock: saat 2 sularında.
93
absorb in a task
bütün fikrini işe vaketmek.
94
act a part
rol almak
95
act a part
rol oynamak
96
address a ball
topa nişan almak.
97
address a person
bir adama hitabetmek
98
administer a medicine
ilaç vermek
99
administer a shock
korkutmak
100
administer a shock
ürkütmek
101
afford a chance o
ırsat vermek.
102
after a fashion
yarım yamalak
103
after a manner
gibi.
104
after a manner
tarzında
105
against a dark background
koyu renk zemin önünde (resim veya aahne).
106
against a rainy day
kara güne karşı.
107
all of a piece
aynı
108
all of a piece
aynı tür
109
all of a sudden
aniden
110
all of a sudden
ansızın
111
all of a sudden
birden
112
apply a plaster
yara bandı yapıştırmak
113
arrange in a row
dizmek
114
arrive at a decision
karara varmak
115
as a general rule
genellikle
116
as a matter of fact
doğrusu
117
as a mere formality
usulen
118
as a result
sonuç olarak
119
as a rule
genellikle
120
as deaf as a doorpost
sağır
121
as if came out of a bandbox
iki dirhem bir çekirdek
122
as mad as a hatter
zırdeli
123
as plain as a pikestaff
apaçık
124
as plain as a pikestaff
bariz
125
as stiff as a ramrod
aşırı ciddi
126
as thin as a wafer
incecik
127
at a discount
ucuza
128
at a distance
uzakta
129
at a good clip
hızla
130
at a rattling pace
tıkır tıkır
131
at a stroke
birden
132
at a word
derhal
133
at a word
hemen
134
award a prize
ödüllendirmek
135
be a charge on smb.
yük olmak
136
be a disincentive to
yıldırmak
137
be a party to
katılmak
138
be a party to
ortak olmak
139
be a sucker for
bayılmak
140
be a sufferer by
çekmek
141
be a sufferer from
çekmek
142
be at a loose end
boşta olmak
143
be at a loss
şaşırmak
144
be at a premium
tutulmak
145
be at a standstill
hareket etmemek
146
be in a huff
darılmak
147
be in a hurry
acele etmek
148
be in a request
tutulmak
149
be on a diet
diyette olmak
150
be on a par with
eşit olmak
151
bear a hand
yardım eli uzatmak
152
bear a hand
yardım etmek
153
bear a torch
ışık tutmak
154
beat a path
yol açmak
155
beat a retreat
geri çekilmek
156
beat a retreat
vazgeçmek
157
beat with a mallet
tokmaklamak
158
beat with a stick
sopalamak
159
become a prostitute
kötü yola düşmek
160
belly for halliard of a flag
bayrak
161
belly for halliard of a flag
sancak ve flamaları gönderlere toka ve arya etmekte kullanılan savlonun geçirildiği beyaz kumaştan yapılmış kısımlarına denir.
162
belly for halliard of a flag
uçkurluk
163
blind as a bat
kör
164
blow a raspberry
yuhalamak
165
blow like a grampus
burnundan solumak
166
blow like a grampus
oflayıp puflamak
167
break oneself of a habit
bırakmak
168
break oneself of a habit
kurtulmak
169
bring a lawsuit
dava açmak
170
build a barrier
set çekmek
171
build a bridge
köprü kurmak
172
by a majority
çoğunlukla
173
call a cab
taksi çağırmak
174
call a halt
durdurmak
175
call a halt
son vermek
176
call it a day
paydos etmek
177
cash a check
paraya çevirmek
178
cast a cloud on smth.
berbat etmek
179
cast a cloud on smth.
gölgelemek
180
cast a damp over
aksatmak
181
cast a fly
olta atmak
182
cast a slur on
iftira etmek
183
cast a slur on
leke sürmek
184
cast a spell on
büyülemek
185
cast a suspicion on
gölgelemek
186
casting a spell
büyüleme
187
catch a chill
üşütmek
188
cause a bedlam
karışıklık çıkarmak
189
cause a disturbance
karışıklık çıkarmak
190
cause a scandal
rezalet çıkarmak
191
come a cropper
başarısızlığa uğramak
192
come a deadlock
tıkanmak
193
come a deadlock
yerinde saymak
194
come a deadlock
çıkmaza girmek
195
come a decision
karara varmak
196
come a halt
durmak
197
come a head
baş vermek
198
come a head
doruğa ulaşmak
199
come a head
sona ermek
200
come a head
çıkmak
201
come a mutual understanding
uzlaşmak
202
come a stop
duraksamak
203
come a stop
durmak
204
cook a rag
fazla pişirmek
205
create a rift
ara bozmak
206
create a rift
aralarını açmak
207
cross a yard
albora
208
cross a yard
vasıtaları veya yükleri mayna/vira ederken matafora ve dikmelerin içeri veya dışarı çevrilmesine denir.
209
cut a dash
hava atmak
210
cut a tooth
diş çıkarmak
211
deal a blow at smb.
yumruk atmak
212
deal smb. a blow
yumruk atmak
213
deliver a speech
nutuk çekmek
214
deliver a speech
söylev vermek
215
department (at a university)
fakülte
216
dig a hole
çukur kazmak
217
dig a pit
çukur kazmak
218
dig a trench
siper kazmak
219
dig a tunnel
tünel kazmak
220
do a bunk
sıvışmak
221
do a disservice
zarar vermek
222
do a fade-out
defolup gitmek
223
do a favor
iyilik etmek
224
do a somersault
perende atmak
225
do a somersault
takla atmak
226
do smth. in a hurry
aceleye getirmek
227
draw a bead on
nişan almak
228
draw a breath
ferahlamak
229
draw a breath
nefes almak
230
draw a check
çek keşide etmek
231
draw a check
çek yazmak
232
draw a cheque
çek keşide etmek
233
draw a cheque
çek yazmak
234
draw a line
çizgi çekmek
235
draw a sigh
iç çekmek
236
drive a car
araba kullanmak
237
drive in a stake
kazık çakmak
238
drop a brick
pot kırmak
239
drop a clanger
gaf yapmak
240
drop a cross
karşılaşmak
241
drop a curtsey
reverans yapmak
242
drop a curtsy
reverans yapmak
243
drop a hint
çıtlatmak
244
dropping a brick
pot kırma
245
drunk as a lord
fitil gibi
246
earn a living
geçinmek
247
enter a protest
protesetmek
248
establish a connection with
bağlantı kurmak
249
evade a question
kaçamak cevap vermek
a ile İlgili Görseller
cut a dash

Gizlilik Politikası